Dokuz bölümün ardından sezon finali yapan Behzat Ç. beklentileri karşıladı mı? Bu soruya evet ya da hayır demeden önce 4.sezonu iyi ve kötü yanlarıyla ele almak istiyorum. Altı yıllık aradan sonra Behzat Ç.’de ne izledik? Behzat Ç.’nin baş düşmanı olan Ercümen Çözer’in ön planda olduğu bir sezon izledik. Tabii ki, Ercüment Çözer deimişken Memduh Başgan’ı da es geçmek olmaz. Memduh Başgan karakterine bu sezon ayrı bir parantez açmak istiyorum. Çünkü dizi Türkiye’nin gündeminde olan siyasi ve siyasi olmayan birçok konuyu ele alırken çoğu kez bunu Memduh Başgan’ın sivri diliyle yapmayı tercih etti. Bu sezonun çarpıcı isimlerinden olduğunu söyleyebilirim. İncelemeye geçmeden önce yeni sezonun spoilersız incelemesini okumak istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz. Bu inceleme spoilerlı olacaktır. İnceleme sırasına da bazı kısımları italik yazarak diziden bazı alıntılar yapacağım.
Memduh: Devletinle misin?
Behzat: Devlet dediğiniz ne sizin be! Yatlar, katlar araziler mi? Devlet dediğiniz ne? Halkı sömürmek mi?
Memduh: Nazım Hikmet’e bağladı yine.
Dizi bu sezon diğer dizilerin işlemeye cesareti olmadığı birçok konuya değindi. Benim en çok hoşuma giden konulardan biri ise 4. ve 5. bölümlerde değinilen Youtuber olayıydı. Dayısıyla videolar çeken ve insanları kışkırtarak içerikler üreten bir Youtuber’ın öldürülmesini konu alan 5. bölümde, Behzat’ın çocuğun psikoloğu olan Defne’yle olan muhabbetinde çok güzel göndermeler vardı. Özellikle Behzat’ın “Düşmanı var mıydı? “ sorusuna Defne’nin “Bence herkes olabilir.” cevabı şu anki içinde bulunduğumuz sosyal medyayı çok iyi özetliyor. Aynı zamanda sanal aleme de çok yerinde bir açıklama getirmişler.
“Sanal alem diye küçümsediğimiz mecra onların nefes alma alanı.”
Akbaba-Hayalet Sahneleri
Elimizde az bölüm varken Akbaba karakterinin daha erken görünmesini isterdim. Ancak gelir gelmez Akbaba- Hayalet sahnelerini görmek dizinin eski sıcaklığını geri getirdi. Hayalet’in Akbaba’ya yaptığı “Cinayet Ben oldum, cinayet” göndermesi de gerçekten çok iyiydi. Hiç beklenmeyen anda güldüren sahnelerden biriydi. (5. Bölüm 17.35) 8. bölümde yine bir menemen sahnesi izleyeceğiz zannetmiştim. O sahnede ne konuştuklarını anlamasak da mimikleriyle bile bizi güldürmeye başardılar. Harun’un yokluğundan dolayı boşalan komedi kontenjanını bu ikilinin biraz olsun doldurduğunu söyleyebiliriz. Ama yine de gözler Harun’u aramadı desek yalan söylemiş oluruz. Diziye bambaşka bir hava katıyordu. Olmayacağını kesin bir şekilde söylemelerine rağmen gelse ne güzel olurdu diye içinden geçirmeyen yoktur. Umarım ilerleyen bölümlerde bize bir sürpriz yaparlar.
Sezon Finali
Final bölümünde Behzat, Hayalet ve Akbaba’nın olduğu sahneler çok güzel planlanmış. Özellikle üçünün de farklı içecekler içtikleri sahne beni çok güldürdü. Rakı,oralet, çay. Bu bölümde komik sahneler diğer bölümlere kıyasla daha fazlaydı. Tam Şevket dizideki o hareketliliğini kaybediyor derken eski karısıyla olan diyaloğunda yine kendini buldu. Bu sezon yerli yersiz birçok sahnede bir anda çıkan Şevket’in aslında ne iş yaptığını düşündüğümde bir türlü hatırlayamadım. Eğer biliyorsanız ve yazarsanız çok iyi olur. Memduh Başgan’ın da devrimci konuşması apayrı bir olaydı. Behzat’ın dalgaya alıp “Meclisi nereye kuracaksın peki?” sorusuna “Kayseri, stratejik olarak oranın doğru olduğunu düşünüyorum.” demesi beni benden aldı. Üstüne üstlük Behzat’a yaptığı “John Wick misin oğlum sen?” esprisi de ayrı güldürdü.
Behzat’ın psikolojik gelişiminde Esra’nın çok büyük rol oynayacağını ilk yazımda söylemiştim. Sezon finalinin son sahnesinde de bunu çok net görmüş olduk. Behzat’ın Defne ile psikiyatri sahnesinde hayali bir karakter olan Esra ile kavgası çok etkileyiciydi. Bu olayın ardından Defne karakterinin dizide daha büyük bir rol oynamasını beklerdim. Açıkçası onun sahnelerine pek anlam veremedim. Gelecek sezon bazı boşlukların daha net dolacağını düşüyorum. Behzat’ın büyük sırrının daha farklı olmasını beklerdim ve Ercüment yine eski sezonlarda olduğu gibi dersine çok iyi çalışmış. Tabii ki yeni sezonda Behzat, Şule ve Meltem üçlüsünün nasıl bir ilişkileri olacak büyük merak konusu. Ercüment’in son anda dediği gibi acaba Behzat gerçekten de pişman mı olacak!
Defne: Lütfen yardım almayı düşünün!
Behzat: Kimse yardım edemez bana.
Defne: Ben ederim.
“Hiçbir gerçek bu kadar rüya, bir rüya bu kadar gerçek olmamıştı.”
Bu sezon sevmediğim kısımlardan bahsetmek istiyorum. Bir sahnede Behzat hastane koridorunda Tahsin’in kapısında beklerken bira içiyordu. Bence bu kadar da abartmamak lazım. Kadro bakımdan da bazı eksikler varken mimikleriyle ve tepkileriyle diziye hareketlilik katan Tahsin karakterini keşke bu kadar uzun süre komada tutmasalardı. Onu az ama öz gördüğümüz sahneler gayet yerinde oluyordu. Eksiklerin yerine gelen yeni karakterlere çok ısınamadım. Banu, Eda yerine geldiği için aslında çok sırıtmadı. Onun üzerinden eş cinselliğe değinilen sahneler ve memur hayatı hakkında yaptığı konuşma güzeldi. Ancak yeni karakterlerden Suat karakteri çok yapmacıktı. Yaptığı hareketlere ve konuşmasına pek güldüğüm söylenemez. Onun üzerinden bir komedi yaratmak istemişler ama bence başarısız olmuş. Onu hain gibi gösterip son anda Behzat’ı kurtarması da çok yerinde bir hareket değildi. Çünkü Behzat’ın evinde olacağını nereden biliyordu? Bu sahne bana pek mantıklı gelmedi.
İlk bölümden itibaren Mahir üzerinden yaratılmaya çalışılan bir gizem var. Ancak bu gizemin çok yerini bulduğunu düşünmüyorum. Son bölümde de Mahir üzerinden bir konu işlemeye çalıştılar. Ama bu konu ne kadar yerinde bir konuydu tartışılır. Suat ve Mahir karakterlerini diziye dahil edebilmek için yapılan bu uğraşların çok olumlu sonuçlanmadığı fikrindeyim. Sezon finalindeki çatışma sahnesi bence çok yapay ve üstünkörüydü. Ercüment apaçık yürüyerek sağa sola ateş ediyor ve vurulduğunu da sonradan görüyoruz. Bunun gibi bir de sekizinci bölümde Behzat’ın sorgudaki adama attığı yumruk var. Daha yumruğu atmadan adam dayak yemiş gibi savruluyor. Bu hata çok net görülüyor. Bunu nasıl gözden kaçırmışlar anlamış değilim. (8. Bölüm 28.32)
Dizinin Süresi Değişti mi?
4. Sezon bence genel olarak gayet güzeldi. Dönüş yaparken büyük bir risk alınmıştı ancak başarılı bir sezon olduğunu düşünüyorum. Tek sıkıntı sürenin az olmasıydı. 9 bölüm diyoruz ama bölümler süreleri öncekinin yarısı olunca neredeyse 4.5 bölüm yapıyor. Bu da neden bölümlere doyamadığımızı sayısal olarak gösteriyor. Tabii ki dizinin süresi uzayacak diye saçma sapan sahneler izlemeyelim. Ama dokuz bölüm yerine daha çok bölüm izlesek hiç fena olmaz. Bu arada dün BluTv açıklama yaptı. Yeni sezon en yakın zamanda gelecekmiş ve yeni bölümler 60 dakika olacakmış. Seyircinin Behzat Ç. sevgisine kulak vermeleri çok mantıklı bir hareket olmuş. Erdal Beşikçioğlu’nu da gerçekten gönülden tebrik etmek gerekiyor. Bir dizi karakterine ancak bu kadar hayat verilebilir. Behzat Ç.’nin sevilmesinde onun payı çok büyük. Yeni sezonda da kaldığı yerden devam edeceğine hiç şüphemiz yok. Yeni bölümlerde görüşmek üzere AMİRİM!