1-Intouchables – Can Dostum (2011)- IMDB 8,5
Dürüst olmak gerekirse Intouchables filminin fragmanını ilk izlediğimde pek ilgimi çekmemişti. Ancak filmi öneren arkadaşımın baskılara dayanamayarak bu filmi izlemek zorunda kalmıştım. Filmi izlerken bu kadar eğleneceğim aklımın ucundan bile geçmemişti. Empati duygunuzu sıklıkla kullanacağız bir Fransız filmi olan Intouchables’ın sanata ve müziğe değinen tarafını izlerken eğlenceli vakit geçireceğinize eminim. Aynı hikaye Bryan Cranston ve Kevin Hurt’ın baş rollerinde olduğu Amerikan yapımı Upside filmi olarak 2017 yılında yeniden çekildi. Breaking Bad- Walter White hayranı olarak ve aynı zamanda sıkı bir Kevin Hurt fanı olmama rağmen ilk filmdeki tadı hissedemedim. Çünkü çok önemli bir eksik vardı, Ludovico Einaudi! Bir filmin müziğini yıllar sonra bile dinliyorsanız, bu film olmuş demektir. Özellikle Ludovico Einaudi’yi bana sevdiren ve onun hayranın olmamı sağlayan Intouchables filmini kesinlikle izlemelisiniz. Ludovico Einaudi’nin en çok sevdiğim canlı performansını buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.
2- Hachi: A Dog’s Tale – Hachi: Bir Köpeğin Hikâyesi (2009)- IMDB 8,1
Hachiko’nun hikayesine hayatınızın bir yerinde elbet denk gelmişsinizdir. Bu sıra dışı hikayeyi birçok kez dinlediğimden bu hikaye benim için artık sıradanlaşmıştı. Film hakkında övgü dolu yorumlara denk geldiğimde, detaylarına hakim olduğum bir film ne kadar etkileyici olabilir diye düşünmüştüm. Ancak filmi izledikten sonra en son kendimi göz yaşlarımı silerken buldum. Eğer bir köpek dostunuzla yaşıyorsunuz, sadık dost olan Hachiko’nun hikayesini izlerken yanınızda mutlaka peçete bulundurun. Orijinal hikaye Japonya, Tokyo’da geçmektedir. Ancak film Amerikan yapımı olduğu için bazı değişikliklere gidilmiştir. Filmi izledikten sonra hikayeyi tekrardan araştırmanızı tavsiye ederim. Bu arada, kedi sevenler merak etmesin, bir sonraki gerçek hikayeden uyarlanan film serisinde onlar için çok güzel bir film hazırladım.
3-Ford v Ferrari – Asfaltın Kralları (2019) – IMDB 8,1
2009 yılında Ferrari pilotu Felipe Massa’nın trajik kazasına kadar sıkı bir F1 takipçisiydim. O kazadan sonra F1’den uzaklaştım diyebilirim. Gerçi o zamanlar 14 yaşında olduğumu düşünürsek ne kadar geçmişim olduğu da tartışılır. Ford v Ferrari filmini izlerken nedense o zamanlar ki duyduğum heyecanı yeniden hissettim. Daha da ilginci bu zamana kadar Ferrari, Ford gibi büyük takımların nasıl bir süreçten geçip günümüze geldiklerini hiç düşünmediğimi fark ettim. Üstelik 24 saat süren Le Mans yarışlarının ne kadar yıpratıcı olduğunun farkında değildim. Christian Bale ve Matt Damon’ın usta oyunculukları sayesinde F1’in geçmişine güzel bir yolculuk yapacaksınız.
4- Snowden (2016) – IMDB 7,3
5- Hidden Figures (2016) – Gizli Sayılar- IMDB 7,6
Veeee sırada benim bu listedeki özel filmime geldi. Siz bu filmi özel yapan nedir diye sormadan size şu şekilde açıklayayım. Elbet ırkçılık konusunda filmlere ya da kadınların toplumdaki yerini anlatmaya çalışan filmlere denk gelmişsinizdir. Kadınların hakları anlatan filmlerde bile yine erkek baş rollerin ön planda olduğu yapıtlar izleyebiliyoruz. Ancak öyle bir film düşünün ki kadın hakları ve ırkçılığı anlatırken senaristi, görüntü yönetmeni, uyarlandığı kitabın yazarı ve baş rollerin kadın olan bir film. 1960 yılında NASA’da karşılaştıkları zorluklara rağmen mükemmel işler yapan bu harika 3 kadının hikayesini – Katherine G. Johnson, Dorothy Vaughan, Mary Jackson- mutlaka izlemelisiniz. Bu filmi hak ettiği değeri görmeyen film serisine koymayı düşünüyordum ama burada daha anlamlı olacağını düşündüm. Şimdiden iyi seyirler.
