Üzerine kitaplar yazılan “İnsan ne ile yaşar?” sorusu içinde birçok cevap barındırmaktadır. Ancak içlerinde öyle bir tanesi var ki hayatımızda nasıl yer edindiğini bile hatırlamıyoruz. 2019 yılında vizyona giren The Current War(Elektrik Savaşları), Thomas Edison ve George Westinghouse arasındaki rekabet üzerinden elektriğin hayatımıza nasıl girdiğini anlatmaktadır. Filmin, 2017 yılında vizyona girmesi planlanırken yapımcılarından Harvey Weinstein hakkında çıkan taciz skandalından dolayı film 2 yıl gecikmeli olarak beyaz perdede kendine yer buldu. Bu yüzden IMDB, sinemalar.com gibi sitelere bakarsanız filmin gösterim yılının 2017 olduğunu göreceksiniz.
Neden Edison vs Tesla Savaşı İzlemedik?
Film kesinlikle Edison- Tesla savaşını anlatmıyor. Eğer Nikola Tesla hayranıysanız ve onun için bu filmi izlemeyi planlıyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Filmin fragmanını izleyince Tesla’nın filmde çok önemli bir yere sahip olduğunu düşünmüştüm. (Fragmanı buraya tıklayarak izleyebilirsiniz, bana hak vereceğinizi düşünüyorum.) Filme gitmeden önce de hiçbir yorum okumadığımdan, filmin Thomas Edison ve George Westinghouse arasındaki rekabete odaklanması benim için üzücü oldu. Ancak bu filmin kötü olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor. Toronto gösteriminde temposu bakımından film olumsuz eleştiri aldığı için senaryoda bazı değişikliklere gidilmek zorunda kalınmış. Fragmanları dikkatli izlerseniz bazı diyalogların filmde olmadığını görebilirsiniz. İlk halini bilmesek de yeniden kurgulanan halinin filmi olumlu etkilediğini düşünüyorum. Çünkü yapılan eleştiriler kadar sıkıcı bir film izlemedik.
Film kurgusal ve müzik olarak akıcı bir halde ilerliyor. Filmde çok sık müzik kullanılmasına rağmen filmin sonunda aklınızda kalan net bir müzik olmuyor. Aslında bu da müziklerin sahnelere çok iyi kurgulandığını gösteriyor. Filmin akıcılığı sizi Edison ve Westinghouse rekabetine hissettirmeden dahil ediyor. Filmin ilk yarısının daha hareketli olduğunu da dile getireyim. Bazı çekimlerden de rahatsız olabilirsiniz. Çünkü kamera sürekli hareket halinde, durağan sahnelerde bile hareket ettiğini görüyoruz. Ancak görüntü açısından iyi bir iş çıkarıldığını düşünüyorum. Özelikle ampulleri kullanarak yapılan geçişler etkileyici bir hava bırakıyor. Bir elektrik elektronik mühendisi olarak çok sık kullandığım terimlere bir filmde denk gelmek benim açımdan eğlenceliydi. Belki bazı terimler sizi sıkabilir ama yine de meşhur AC – DC (Alternatif Akım-Doğru Akım) kavgasını beyaz perdede izlemekten keyif alacağınızı düşünüyorum.
Film Oscar’a Aday Olabilir mi?
Filmin kadrosuna baktığınızda kağıt üzerinde Oscar’a aday olabileceğini düşünebilirsiniz. Ancak film boyunca ön plana çıkan bariz bir oyuncu olmadığını görüyoruz. Özellikle Benedict Cumberbatch’tin Thomas Edison’a hayat verişinden oscarlık bir rol çıkacağını düşünüyordum. Fakat Michael Shannon (George Westinghouse) ile rolleri eşit şekilde paylaştıklarından, Cumberbatch’in domine ettiği bir film izlemedik. Bu yüzden Oscar’a aday olması biraz şaşırtıcı olur. Spider-man rolüyle yakından tanıdığımız Tom Holland bu filmde yan karakter olarak karşımıza çıkıyor ve filmde güzel bir tat bırakıyor.
Filmin orijinal afişinde sadece erkek karakterlerin isminin yazı olması dikkatimi çekmişti. Zaten filmde de Tuppence Middleton(Edison’un Eşi) ve Katherine Waterston (Westinghouse’un Eşi) gibi kadın karakterlere çok az yer verilmiş. Daha çok bilim insanlarına odaklanıp özel hayatlarının üstünkörü anlatılması tercih edilmiş. Açıkçası bu durum beni biraz rahatsız etti. Birazcık araştırma yaptığımız zaman tarihte yer edinmiş insanlar hakkında genel bilgilere çok rahat erişebiliyoruz. Ancak özel hayatları hakkında bilgi edinmek oldukça güç oluyor. Bu yüzden özel hayatlara gerektiği kadar yer veren biyografi filmlerini daha çok seviyorum. Albert Einstein’ın hayatını anlatan Genius dizisinin 1. sezonu da özel hayata çok fazla değindiği için bazı eleştireler almıştı. Aksine ben bu tarz olayların da yer alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir bilim insanını gerçekten anlayabilmek için aynı zamanda duygusal yönünü de öğrenmemizin daha iyi olacağı fikrindeyim.

Son yıllarda Oscar’a aday olan çok fazla biyografi filmi izlediğimiz için bu filmden çok umutluydum. En iyi oyuncu ya da en iyi filme aday olması çok düşük bir ihtimal olsa da oyunculara ve konuya saygıdan dolayı aday gösterilebilir. Yine de sinematografi, görüntü, kostüm açısından aday gösterileceğini düşünüyorum. Biyografi filmlerine ve tarihe adını yazdırmış bilim insanlarına ilgisi olanlar için The Current War doğru tercih olacaktır. İyi seyirler!
Son Yıllarda Oscar’a Aday Olmuş Biyografi Filmleri
2019-Bohemian Rhapsody (En İyi Erkek Oyuncu Ödülü)
2018-Dunkirk (En İyi Ses Miksajı-Kurgusu Ödülü)
2017-Hacksaw Ridge (En İyi Ses Miksajı Ödülü), Hidden Figures
2016-Spotlight (En İyi Film Ödülü), The Big Short(En İyi Uyarlama Senaryo Ödülü), The Danish Girl
2015-The Theory Of Everything (En İyi Erkek Oyuncu Ödülü), The Imitation Game(En İyi Uyarlama Senaryo Ödülü), American Sniper (En İyi Ses Kurgusu Ödülü)
2014-12 Years A Slave (En İyi Film Ödülü), The Wolf Of Wall Street