• Anasayfa
  • Hakkımda
  • Dizi İncelemesi
  • Film İncelemesi
  • Öneri
  • İletişim
No Result
View All Result
Serkan Sağlam
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Dizi İncelemesi
  • Film İncelemesi
  • Öneri
  • İletişim
No Result
View All Result
Serkan Sağlam
Home İnceleme Film İncelemesi

Bohemian Rhapsody İncelemesi

Bohemian Rhapsody, İngiliz rock grubu Queen’in ve herkesin gönlünde taht kuran Freddie Mercury’in hayatını anlatan biyografik-müzikal filmdir. Temelleri 2008 yılında atılmasına ve 2011 yılında Peter Morgan’ın senaryosunu tamamlamasına rağmen, film birçok çalkantılı süreçlerden geçtikten sonra Kasım 2018’de vizyona girmiştir.  Yönetmen kimliğinde  X-Men: Apocalypse’dan tanıdığımız Bryan Singer yazmasına karşın B.Singer  disiplinsiz davranışları sebebiyle ekipten çıkarılmış ve yerini Kartal Eddie ile (Eddie the Eagle) adından söz ettiren Dexter Fletcher’a bırakmıştır. Amerikan Yönetmenler Birliği kurallarından dolayı afişlerde Bryan Singer’ın adı yer almaktadır. Sadece yönetmen koltuğunda değil aynı zamanda başrolde de büyük yara alan filmin başrolü için en başında Sacha Baron Cohen ile anlaşılmıştı. Ancak yaşanılan anlaşmazlıklar ve senaristin-yapımcıların Freddie’yi oynayacak kişinin bunu gerçekten içinde hissetmesi gerektiğini düşündüğünden Rami Malek isminde karar kılındı.

Oyunculuklar

Mr. Robot’tan yakından tanıdığımız Rami Malek’in Freddie Mercury’i ne kadar canlandırabileceği kafalarda büyük bir soru işaretiydi. Ancak ilk fragmanın gelmesiyle Rami Malek seyircileri heyecanlandırarak  film için büyük bir umut aşılamış oldu. Nitekim Rami Malek efsane bir oyunculuk çıkararak Oscar’a göz kırptı. (Yazıyı 19.11.2018 tarihinde yazmıştım ve sonrasında Rami Malek, 2019 Oscar En iyi Erkek Oyuncu ödülünü almıştır. ) Freddie Mercury’in yanı sıra gruptaki diğer üyelerinin de benzerlikleri filmi daha çok benimsememizi sağlıyor. Özellikle Brian May’in gençliğini canlandıran Gwilym Lee ve makyaj ekibi   kopyala-yapıştır tadında bir iş yapmışlar.

Neden Bohemian Rhapsody?

Filmin isminin neden Bohemian Rhapsody seçildiği de çok konuşulan konular arasındaydı. Eğer bir müzik ismi seçilecekse bu Killer Queen olmalıydı diye düşünüyordum. Ancak bu filmin sadece Queen’in ya da sadece Freddie Mercury’in hayatını anlatmamaktadır. Filmi izledikten sonra şarkının sözleriyle ve hissettirdiklerinden dolayı Bohemian Rhapsody çok doğru tercih olduğunu hissettim. Freddie Mercury’in ve Queen grubunun temellerinin atıldığı andan, zamanın en büyük konserlerinden olan Live Aid konserine kadarki süreci ele alan film izleyicilere gerçek bir konser havasında dakikalar sunuyor. Ayrıca 4DX  seçeneğiyle sinemaya giderek  bu konser tadını bir üst seviyeye taşımanızı tavsiye ederim.

Freddie Mercury’in yaşadığı trajediyi daha hafif inceleyerek müziğinin ön plana çıktığı bir yapım izledik. Olayların derinliğine inmek yerine yüzeysel bir anlatım tercih edilmesinin daha büyük bir kitleye hitap etmek için olduğunu düşünüyorum. Hatta bazı sahnelerde kurgu anlamında daha çekici olsun diye olay örgüsü değiştirilerek anlatılmış. Ancak bu durumun biyografi filmlerinde çok hoş karşılanmadığı için değiştirilen sahneleri, bu yazımda anlatarak filmden olumsuz etkilenmenizi istemiyorum. Bu yüzden bu konuyu başka bir yazımda ele alacağım.

Filmde Şarkılarda Kullanılan Ses Kime Ait?

Konser kayıtlarında Freddie Mercury’in orijinal kayıtlarından faydalanmalarının yanı sıra gereken yerlerde ses benzerliğiyle dikkat çeken Marc Martel’nin sesinden de faydalanılarak ses mühendisliği gayet başarılı yapılmış. Rami Malek’in vokal koçlarıyla çalışmasına karşın ses renkleri uyuşmadığı için böyle bir yöntem seçilmesi daha iyi olmuş.  Freddie Mercury’in bedenen bu dünyaya veda ettiği ancak akıllarda sonsuza denk yaşayan son şarkısı olan Show Must Go on şarkısının öneminden bahsedilmesini görmeyi çok isterdik. Hiç olmazsa filmin sonunda Live Aid konserinden sonraki süreci yazılarla anlatırken Show Must Go on şarkısını tercih etmeleri daha hoş olabilirdi. La La Land ve Whiplash müzikal filmleriyle başarısını ispatlayan  Damien Chazelle’nin First Man yerine böylesine müzikal bir filmi yönetseydi nasıl bir eser ortaya çıkardı merak etmemek elde değil.

Konser sahnesinde de gözlerimiz Freddie Mercury’in gerçek görüntüsünden bir sahne aradı ve Freddie Mercury’in görüntülerine sadece son yazılarda yer verilmişti. Son konserde, Freddie Mercury piyanonun başındayken yansıma görüntüsünde Rami Malek yerine Freddie Mercury’in kendisini görseydik çok daha duygusal bir sahne izlemiş olabilirdik.  Ama yine de her şeye rağmen etkileyici ve keyifli bir film izlediğimizi düşünüyorum. Bohemian Rhapsody ,Queen hayranlarının inanılmaz keyif alacağı ve kaçırılmaması gereken bir film olarak karşımıza çıkıyor. Ancak sadece Queen hayranlarının değil, herkesin izleyince Queen’e ve  Freddie Mercury’e hayranlık- sempatiği  duyacağı bir film olmuş. Eğer müzikal bir şölenin tadına varmak ve geçmişe giderek tarihi konserin bir parçası olmak istiyorsanız  Bohemian Rhapsody sizin için doğru seçenek olacaktır. İyi seyirler!

Tags: Freddie MercuryQueenRami Malek
SendTweetShareSharePinSend
Previous Post

First Man -Ay’da İlk İnsan İncelemesi

Next Post

Netflix’in İlk Türk Orijinal Dizisi : The Protector İnceleme (Spoilersız)

Related Posts

Kağıttan Hayatlar
Film İncelemesi

Kağıttan Hayatlar

29 Mart 2021

Kâğıttan Hayatlar filmi Netflix’te en çok izlenenler listesine en üst sıradan giriş yaparak dikkatleri üzerine çekti. Bu bilgi sizi yanıltmasın çünkü filmi beğenenlerinin aksine olumsuz yorum yapanların sayısı da oldukça fazla. Sosyal medyada filmle ilgili paylaşımların altındaki yorumlara bakarsanız...

Film İncelemesi

Cinayet Süsü İncelemesi (Spoilerlı ve Spoilersız Seçenekleriyle)

4 Kasım 2019

Cinayet Süsü, yönetmen koltuğunda Ali Atay’ın oturduğu gizemli bir seri katili yakalamaya çalışan cinayet ekibini konu alan suç-komedi filmidir.  Komedi türünde aynı tarzda filmlerin evrilip çevrilerek önümüze konulduğu son yıllarda, Ali Atay Ölümlü Dünya filmiyle 2017 yılında ses getirmişti....

Film İncelemesi

Living with Yourself İncelemesi (Spoilerlı ve Spoilersız Seçenekleriyle)

25 Ekim 2019

Living with Yourself, başrolünde Ant-Man’den yakından tanıdığımız Paul Rudd’un olduğu Netflix’in yeni dizisidir. Living with Yourself, merak  uyandıran konusuyla izleyiciyi dizinin içine çekiyor. Toplamda 8 bölümden oluştuğundan ve bölümlerin uzunluğu kısa olmasından dolayı dizi çok çabuk tüketiliyor. Bu yüzden...

Film İncelemesi

Karakomik Filmler İncelemesi (Spoilersız) – Gişe Rekoru Kırabilir mi?

19 Ekim 2019

Cem Yılmaz’ın senaryosunun temelini 2000’li yılların başında attığı ve en çok çekmek istediği film olarak dile getirdiği Karakomik Filmler 18 Ekim 2019’da vizyona girdi. Filmin çekimleri daha önce tamamlanmasına rağmen geçen sene tarihe “Mısır Kavgası” olarak geçen tartışmadan dolayı...

Next Post

Netflix’in İlk Türk Orijinal Dizisi : The Protector İnceleme (Spoilersız)

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

I agree to the Terms & Conditions and Privacy Policy.

Takip Et

    The Instagram Access Token is expired, Go to the Customizer > JNews : Social, Like & View > Instagram Feed Setting, to refresh it.

© Serkan Sağlam 2021 | Tüm Hakları Saklıdır

  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Dizi İncelemesi
  • Film İncelemesi
  • Öneri
  • İletişim
This website uses cookies. By continuing to use this website you are giving consent to cookies being used. Visit our Privacy and Cookie Policy.