IMDB’de tüm zamanların en iyi dizi sıralamasında birinciliği taşıyan Breaking Bad, geçtiğimiz aylarda El Camino’nun tanıtımını çıkararak hepimizi şaşırtmıştı. Dizi final yaptıktan sonra seyircinin aklında tek bir soru kalmıştı. “Jesse bundan sonra ne yapacak?” Netflix’te yayınlanan film, bu soruya odaklanıp hayranlarının ilgisine karşılık vererek güzel bir veda hazırlamayı planlamış. Film, final bölümün devamını anlattığından diziyi daha önce izlemeyenler için çok anlamlı olmayacaktır. Diziyi bilmeyenler için kısaca özetlemek istiyorum.
Hayatı boyunca bütün kurallara uymaya çalışan bir kimya öğretmeni olan Walter White, bir gün ölümcül safhada akciğer kanseri olduğunu öğrenir. Uyuşturucu satıcısı olan eski öğrencisi Jesse Pinkman ile yolları kesişen Walter, ailesine daha iyi bir gelecek bırakmak için kimya bilgisini kullanarak uyuşturucu üretmeye başlar. Breaking Bad, başlangıçta ailesine yardım etmek isteyen bir aile babasının, nasıl uyuşturucu çetesinin elebaşına dönüştüğünü bizlere anlatıyor. Karakterlerin gelişimini çok net bir şekilde izlettiren dizi, onlarla bağ kurmanızı sağlıyor. Bu sayede dizi final yaptıktan sonra bile bir karakter için yeni bir film çekilebiliyor.
El Camino için klasik bir Breaking Bad bölümüydü demek hiç yanlış olmaz. Film, diziyle aynı havada ilerliyor. Renkler, gerilim, ağır ilerleyiş hepsi kaldığı yerden devam etmiş. Filmi Breaking Bad hayranı bir arkadaşımla izleme fırsatı buldum. İzlerken 1 saatin ne ara geçtiğini anlamamamıza rağmen “Buraya kadar ne izledik?” diye düşündüğümüzde elimizde çok fazla bir şey yoktu. Film çok fazla flashback yaptığı için gerçek zamanda olaylar çok hızlı ilerlemiyor. Bu da “6 yıl bunun için mi bekledik?” sorusunu sormanıza neden oluyor. Bu arada görüntü yönetmeni gerçekten harika iş çıkarmış. Bazı sahneler, Netflix filmi olmaktan çıkıp festival filmi havasındaydı.
2 yıl boyunca gizli tutulan bu projede kimlerin rol alacağı büyük merak konusuydu. Filmi izlemeden önce kafamda bazı soru işaretleri vardı. “Acaba Walter White’ı görebilecek miyiz?” Bunların en başında geliyordu. Aynı zamanda Bryan Cranston da Walter White’ı tekrardan canlandırmak istediğini birkaç yerde dile getirmişti. Hatta bu konuda kendisiyle dalga geçtiği eğlenceli bir skeç bile var. Buraya tıklayarak videoyu izleyebilirsiniz. Walter’ı tekrar görmemiz için iki seçenek gerekiyordu. Ya flashback sahnesi izleyecektik ya da Jesse aklını yitirecekti ve Walter’ı görmeye başlayacaktı. İkincisi tercihimdi çünkü fragmanda da “Hazır mısın?” denilen bir kısmı Walter’ın sesine benzetmiştik. Onu tekrar görmemiz ancak bu şekilde mümkün olabilirdi. Bunun dışında Saul, Skyler, Flynn gibi karakteler en çok merak edilenlerdendi. Bunların cevabını SPOILER kısmında bulabilirsiniz. Spoilerlardan önce bazı detayları hatırlamakta fayda var diye düşünüyorum.
Hatırlanması Gereken Detaylar
1-El Camino
Tabii ki önce filmin adının nereden geldiğiyle başlamak istiyorum. El Camino, Jesse’nin dizinin final sahnesinde en son binip kaçtığı arabanın markası olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda İspanyolca’da “yol” anlamına gelmektedir. Bu yüzden bu film için “Jesse’nin Yolu” yorumunu çok sık görmekteyiz. Dizinin final sahnesini buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.
2- Mike
Fragmanda Jesse’yi Mike ile gölün kenarında konuşurken görüyoruz. Bu göl Mike’ın Walter tarafından öldürüldüğü yer. Bu yüzden orada konuşması ayrı bir ironi. Ölüm sahnesini buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.
3-Old Joe
Walter ve Jesse’nin başını birkaç kez beladan kurtaran Old Joe, akıllara en çok mıknatıs sahnesiyle kazınmıştı. Gustavo Fring, öldükten sonra polis onun laptopuna el koymuştur. Laptopun içinde Walter ve Jesse’nin uyuşturucu yaparken ki videoları olduğu için bu laptopu ele geçirmek isterler. Ancak polis karakolundan bir laptop çalmak hiç kolay değildir. Bu yüzden çözümü laptopa dışardan mıknatıs ile zarar vermekte bulurlar. İlk başta çaresiz bir fikir gibi gözükse plan başarıyla sonuçlanır. Sahneyi buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.
“Yeah, bitch! Magnets!”
4-Skinny Pete and Badger
Jesse ne olursa olsun Skinny Pete veBadgerkarakterlerine yardım etmişti ve onların hayatlarını iyileştirmelerini sağlamıştı. Belki de Jesse’nin tek güvendiği dostları olduğunu söyleyebiliriz.
5-Todd
Dizi bize birçok kötü karakter izletmesine rağmen aralarında öyle bir tanesi vardı ki ona apayrı bir nefret beslemiştik. Genelde kötü adamların çocuklara ya da kadınlara zarar vermemek gibi bazı prensipleri olur. Ancak Todd karakterinin tek prensibi, hiçbir prensibi olmamasıydı. Jesse’nin sevgilisi Andrea’yı onun gözünün önünde öldürmesi ya da tren soygununda bir çocuk onları gördü diye onu hiç tereddüt etmeden vurmasından bunu net bir şekilde anlayabiliriz. Çocuğun ölümünü buraya, Andrea’nın ölümünü buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.
6-Lydia ve Ricin Zehri
Ricin (Risin) zehri dizide çok önemli bir rol oynamaktadır. Bundan da öte Walter, Lydia karakterini final bölümünde bu zehri kullanarak öldürmüştür.
7-Ed Galbraith
Daha önce Walter’in Alaska’ya yerleşerek izini kaybettirmesine ve yeni bir kimlik kazanmasına yardımcı olan karakterdi.
Spoiler’ butonunu aktif etmediğiniz sürece spoiler yemeyeceksiniz.
Daha önce yoğun ilgiden dolayı bu tarz dönüş yapan diziler görmüştük ve sonuç genelde çok tatmin edici olmamıştı. Bu yüzden bu sefer dizi yerine film olarak tercih edilmesi yerinde olmuş. Film hiç çıkmasaydı da dizinin finalinden gayet memnumdum. 6 yıl sonra dönüş yapan Breaking Bad, bizlere aksiyonun ve olayların daha dinamik olduğu bir film izletmeliydi. Ama yine de eski bir dosta veda etmiş gibi hissettim. İyi seyirler!